12 Şubat Bu sefer uçmaya değil kaymaya =)

Tatil dönüşü ilk etkinliğimiz uçmak değil kaymak içindi. Eğitmenlerimiz "Bu havada uçulmaz ama kayılabilir" deyince bu sefer de kayalım diye düştük Elmadağ yollarına. Sabah yine odada toplanıp yola koyulduk. Yolda alışveriş yeri bulma konusunda ufak bi kriz yaşasak da sonunda tüm işlerimizi halledip Elmadağ Kayak Merkezi'ne ulaştık. Aldık ellerimize poşetlerimizi, çıktık tepeye. İkişerli, üçerli, bazen 5 6 kişilik gruplar halinde kaydık. Birkaç arkadaşımızda ufak çaplı hasarlar meydana gelse de genel olarak çok eğlendik. Daha sonra sıra yemek faslına geldi. Bulduğumuz güzel bir ağaçlık bölgede mangalımızı yaktık, karnımızı doyurduk. Sonrasında semaverde çayımızı demledik. O kadar yorgunluğun üstüne yediğimiz yemek hepimize çok lezzetli geldi. İçtiğimiz çayla soğukta donmak üzere olan bedenlerimizi ısıttık.
Karınlar doyduktan sonra, sıra seçilen şanslı arkadaşı kara yatırmaya geldi. İlk başta bazı arkadaşlar hiç karışmayıp arada kaynamayı umut etse de tabiki öyle olmadı. Gün boyunca bu dalga herkese vurdu. Tabi o soğukta bir de kara yatırılınca iyice donduk. İçtiğimiz çayların da içimizi ısıtamayacağını anlayınca ateş yakıp ısınmaya çalıştık. Bir süre sonra yaktığımız ateşin dumanı gözlerimizi yaktı ve ateşin yanında da duramaz olduk.  Nihayetinde odaya dönmeye karar verdik.
Bugün aynı zamanda eğitmenlerden Umut Aslan’ın doğum günüydü. Akşamüzeri odaya döndüğümüzde Merve Arslan arkadaşımız, Umut için pasta alıp geldi. Umut her ne kadar o günün kazazedelerinden olduğu için pastasının tadını çıkaramasa da, bizler afiyetle onun pastasını yedik. :P
kaydık bol bol
ufak kazalarımız da olmadı değil

mangal keyfi
semaverde çay da bir başka =)


ısınmak için ateş yaktık







nice "sağlıklı" yaşlara Umut :)