31 Ağustos - Abant


Her yıl olduğu gibi bu yılda da bir Abant gezisi bizi beklemekteydi. Yeni üyelerimiz soruyor, “Sayın gazi neden Abant?” bu sorunun güzel bir cevabı var. Ve maalesef bu cevap sözle y da yazı ile anlatılamıyor. Fiziken görebilmek gerekiyor. Heleki bu yıl çok sebeplerini bize gösteren önemli bir yıldı. Neden mi? Çünkü çok çalıştık…

Her yıl olduğu gibi bu yıl da zamana karar verildi. Klasiktir, okullar açılmadan önce yapılır bu iş. Stantların, başlangıç derslerinin, yer çalışmalarının da öncesinde yapılır. En sakin zamandadır. Kendimize ayırdığımız kendimizi şımarttığımız zamandır bu Abantın zamanı.

Sabahtan toplandık odamızda. Herkeste aynı soru var, acaba ben de ters çalışacak mıyım? Bu soru neden önemli peki? Ters çalışmak sizin bu sporda atacağınız yeni bir adımdır. Kalkışlarınızı değiştiren, ben pilotum artık hissi uyandıran yegane şeydir. Peki bunu nerede çalışmaya başlarız? Abantta. İlk kez Abantta yer çalışır yeni pilotlarımız.





Çıktık yola, sohbetler muhabbetler devam etmekte, elden ele poğaçalar börekler dönmekte. Bir harala gürele vardık öğle vakti Abanta. İnen herkes başladı koşuşturmaya. Bu hareketli yarışın tek bir amacı vardı. En ideal kamp yerini seçmek. İlk iş zaten kurulmak oldu. Çadırlar açıldı, matlar serildi. Çadırı bitenler dikildiler Yk’nın başına. İstekleri kanat almaktı. Kanat alalım da çalışalım istiyorlardı.

İyi güzel, kanatlar da çıktı başladık çalışmaya. Uzun süredir kanada dokunmayan arkadaşlar hava izin verdikçe unutulan bilgilerini tazelediler. Bir süredir gelenlerimiz ise ilk kez ters çalışmanın tadına baktılar. Bu kafa bulandıran, öğrenilmiş bilgileri alt üst eden ama bir o kadar da kontrolü sizde hissettiren eylemin tadına baktılar.

Düz çektik, ters çektik, eskiler devraldı, eğitmenler ileri seviye kanatları açtı derken saatler ilerledi. Hava kararmaya ortam soğumaya başladı. İçimizi ısıtması için ne yapmalı? Ateş yakmalı. İşte o zaman geleneksel ormancı yarışları başladı. Aldım verdim usulü 2 ye ayrılan takımlar ormanın içine daldılar. Düşmüş, parçalanmış ağaç dallarını toplayarak kamp alanına getirdiler. Akşam yapılacak kamp ateşi keyfinin yakıtı olarak.




Kaynak toplandı, sandalyeler açıldı, herkes aldı yerini ateş başına ve ateş yakıldı. Ateşin yanına mangal, mangalın yanına semaver yakıldı ve sohbete başlandı. Tavuklar bir yandan dönüyor, içecekler elden ele geziyor, sopalara takılan marsmellowlar ateş üzerinde gezdiriliyordu. Herkesin keyfi yerinde, şarkılar söyleniyordu.



Ancak söylememiz lazım ki ateş başında bu kadar rahat oturan arkadaşlar, bu yıl hava hiç olmadığı kadar sıcaktı bilin isteriz.

Sabah ile ancak güne ayılmayı başaranlar ateş başında toplandı. Kalan ateşten bir semaver daha yakıldı. Kahvaltılar yapıldı, zeytinler peynirler paylaşıldı. Kahvaltısını yapan döndü çadırının başına toplanmaya. Neden mi? Son ana kadar çalışılacak çünkü.



Ters çekenler, düz çekenler, yerde yuvarlananlar, kanatları alıp yamaçta tepede tutma çalışan eskiler derken kanatların yere değmediği gayet verimli bir gün daha geçti. Bu önemli bir ayrıntı çünkü yıllardır olmayan bir şey başımıza geldi bu Abantta. Herkesin ters çalışmaya fırsatı oldu. İki günde ciddi ilerleme kaydedenler, kanatla beraberlik yaşayanlar yüzleri güler şekilde bindiler araca ve dönüşün yolunu tuttular.

Abant bir kez daha yüzlerimizi güler şekilde gönderdi bizleri evimize. Yeni yılın stresi başlamadan biz bize kendimize zaman ayırmış olduk.