19-22 Ocak Denizli

Tarihler olmuş 18 Ocak. İyi güzel de ne önemi var bunun?

18 Ocak finallerin son tarihi. Yanı bu demek oluyor ki artık Denizli vakti gelmiş. Hızlı hızlı çıkılıp sayı yapılan başlangıç tepesi mi dersiniz yoksa ilk defa göz göze gelinecek 350 metrelik orta irtifa mı dersiniz bilemem ancak Denizli tüm ihtişamı ile önümüze gelecekti.

Bizler de cuma gününün son sınavlarına girdik. Valizleri hazırladık, kalın kıyafetleri, eldivenler, botları aldık ve yılın ilk şehir dışı ve yatılı etkinliğine tos top hazır bir şekilde akşam odada buluştuk. Hava kararıyordu ve bizler malzemeleri paketlemeye başlamıştık. Herkesin yüzünde koca bir gülümseme vardı. Panik yok, telaş yok, sakin sakin sohbetler ediyor, malzeme sayımı yapıyor espriler patlatıyorduk. Sonunda an geldi ve bizler malzemeleri otobüse balık istifi dizdik. Malum malzeme çok otobüsteki alan kısıtlı. O yüzden üstün mühendislik bilgisi konuşturmak gerekti.

Saatimiz 10'u bulmuşken otobüs paketlenmiş, bizler yerlerimizi almış ve yola koyulmuştuk.


Saat 6'yı az geçmişti ki otelimize vardık. Malzemeleri aldık lobiye daldık. Odalar paylaştırıldı ardından 8.30 da görüşmek üzere dağıldık. Kimileri uydu kimileri sohbete muhabbete daldı. Ancak ortak olan bir şey vardı ki sabah 8.30 da otobüste buluşup yola koyulduk.



Başlangıç tepesinde her ne kadar cayır cayır olmasa da bir şeyler dönüyordu. Bir iki bir iki derken insanlar kalkıyor uçuyorlardı. Havanın izin vermediği anlarda oyunlar oynanıyor dualar ediliyordu. Gıybetin haddi hesabı yoktu. Ancak herkes farklı bir ortam, farklı bir tepe gördüklerinden çok memnundu. Birinci gün mükemmel denemese de hiç değilse bir tadımlık olmuştu.

Yukarıda ise hava gün boyu izin vermemiş oturmuştuk. Anlatılan hikayelerin, yapılan testlerin tadı vardı damağımızda. Akşam artık gün sonuna yaklaşılırken tam toplanma kararı verilmişti ki, hava bir anlığına düzeldi ve pat pat art arda kp adayları eğitmenleri ile beraber daha önce kuşanmadıkları üst seviye kanatlarına kuşandılar ve kalktılar.
Akşam yemek yendi, toplantı yapıldı, malzemeler sayıldı, böylece il gün sonlanmış oldu. Akiam dönem muhabbetler çitlenen çekirdekler insanlardaki mutluluğun bir göstergesiydi.

İkinci güne geldiğimizde sabah her zamanki gibi kahvaltıyı yapıp serviste toplandık. Kim nereye dağılacak, kimler ne kadar uçacak bir heyecan hakimdi herkese. Tahminler "al beni al, gel beni al" demiyordu belki ama bir umut eller havada dualar ediliyor ağıtlar ediliyordu.

Gün içerisinde tek tük uçuş çıktı çıkmasına ancak genel bir bekleyiş hakimdi güne. Beklemekten sıkılanlarımız vardı tabiki. Ne demişler "Boşluk sanatı doğurur." nitekim bu sanatsal ve bilimsel çalışmaların temelleri neden antik yunana dayanır? Çünkü adamlar boş...

İşte tepede de bir sanatçı yetişti içimizden Resmetti sporun gerçeklerini tüm çıplaklığı ile;

Ardından onu soyut çalışmalar izledi;





Tek tük uçuşlarla da kapatmıştık bir günü daha.



Üçüncü güne geldiğimizde hava dünden de kötüydü. Oturun oturduğunuz yer de diye bağırıyordu adeta. Peki biz ne yaptık? Pes eder miyiz? Vazgeçer miyiz uçuş sevdamızdan söyleyin! 

Geçeriz tabi ki. Sonuçta Euro kaç olmuş. Malzemeler pahalı yağmurda rezil mi edelim. Gitmedik biz de uçmaya. Ama sakince sesimizi keser otelde oturur muyuz? Hayır tabi ki. Neden? Çünkü rahat battı ve yağmurda Denizli'in yükselen yıldızı Karahayıt'ı gezmeye gittik. Bol bol ıslandık. Peki neden? Su görmek için. Mantıklı, mantıklı...





Ardından da bir dondurmalı irmik yapıştırdık.



Yedik içtik eğlendik güzel de. Saat daha erken. Yeni öğlen olmuş. Boş durmamak lazım, ne yapalım? 

"Aa şey pardon, en yakın kahve nerede acaba?"


Gezdik, dolaştık, yorulduk. Akşam yemeğine de bir portakal partisi çakarsak tamamdır bu iş.







...Ohh yarasın...

Derken ettik mi biz son günü. Hadii al başına belayı. Millet panik. Son gün olmuş daha orta irtifa çıkan yok. Eller titriyor acaba ne olacak. Herkes yüklendi otobüse ama aman allahım nedir o? Bir grup isim ameleliğe çağrılıyor. Siz yeterince uçtunuz, yukarıda zorlanıyoruz siz yukarı gelin malzeme taşırsınız denmez mi?

Maşallah pek bir zekiler onlar da ;)

İlk orta irtifa uçuşları yapıldı. Kpler uçtu, eğitmenler uçtu ve eğitimin sonuna gelindi artık. Yavaştan kalkalım biz moduna girildi. En son ayrılmadan da tüm ekip yukarı çıkıp bir orta irtifa görüşü yaptı. Gönül isterdi tabiki hava izin versin daha çok uçuş çıksın, daha çok insan orta irtifa görsün ancak Denizli işte ne yaparsınız?



Haa bir de şunları koyayım da ağzınız sulansın biraz




Derken bir Denizli daha biter. Peki Denizliden geriye ne kalır? Soğuk anılar...