23 EKİM - RACON TEPESI

Yeni arkadaşlarımızla ilk etkinliklerimizi gerçekleştirecek olmanın heyecanıyla sabah erkenden odaya gittik. Hep beraber elden ele malzemelerimizi otobüse yükleyip yola koyulduk. O kadar teorik konuştuktan sonra nihayet pratiğe geçecektik. Bize Racon yolları görünmüştü. 


Portakalı diyorum sever misin???


Al bakalaım a kolonlarını da


Herkese örnek olsun diye. Koca yürekli furkan kardeşimiz sarma getirmiş

Biz de üzerimize düşeni yaptık


Bir parça gölgenin bu kadar huzur verdiğini bilmezdim



Efendimiz, kıymetlimiz, Racon’umuzla yeni arkadaşlarımızı tanıştırdık. Henüz makamına çağırmamıştı bizi, uzaktan bakıştık sadece. Öyle herkesle görüşmezdi makamında. Hak ettiğini görmek isterdi, ter isterdi, emek isterdi.

Herkesin heyecanı yüzünden okunuyordu. Nihayet başladık yer çalışmalarına. Gün boyu “kolon bırak fren al, sağa koşu sola fren” gibi birçok komuta artık kulağımız alışmaya başlamıştı. Bazılarına beklediğinden zor geldi yer çalışmak ama kimse pes etmedi.

Gün sonuna kadar herkes en az 2 tur çalışmıştı bile. Racon makamına kabul etmemiş olsa da bizi iyi karşılamıştı. Eh sonuçta büyüğümüzdü. Zat-ı necâbet-penâhileri büyüklüğünü göstermesini bilirdi. Gün sonunda kanat katlamayı da öğrenmişti yeni arkadaşlarımız. 

Hep beraber toparlanıp havanın kararmasıyla odamızın yolunu tutmuştuk. Bitkindik, yorgunduk, yanmıştık ama ilk gün çok güzel geçmişti. Akşam brifingimizi yapıp etkinliğimizi sonlandırdık.


YK Özel Harekat

22 EKİM - RECAI TEPESI

 Gözlerimiz bizi yanıltmıyorsa, sınavların sonucu açıklanmış, tanışma toplantısı yapılmış ve dönemin ilk etkinliği gelmiş çatmıştı.


Sabah gelen bazı uykulu gözler, elleri soğuktan donanlar, noluyo ya hani elit zengin sporuydu bu diyen arkadaşlarımızla beraber toplanmıştık kulüp odamızda, servisler yüklenecekti yakında,


Koşuyor muyuz yoksa çoban köpekleri mi kovalıyor?


canımız sporumuzun daha zenginlik kısmını görmemişlerdi tabii, kah toprakta koşacak, kah tepeye tırmanacak, kah çapulcu gibi giyinip geleceklerinden bi haberlerdi. 


İlk etkinlik olsa gerek, canımız ankaramızın ruzgarlari bize bir kıyak geçmiş ve kendimizi Recai tepesinde buluvermiştik. 


Yeni gelen arkadaşlar burayı bu sene bir kaç aylığına ilk ve son kez göreceklerinden bi haberlerdi büyük ihtimal :D

Yaşlanmışım, hamlamışım, dinlebilir miyim?

Servis boşaltıldı, çalışmalar başlandı, ele ilk kez gelen A kolonu narince tutuldu, ona nazik buseler konduruldu, gün boyu yer çalışmamıza yoldaş oldu, arkamızda durdu. 


Yer yer slaytlar toplandı, ankaranın o güzel bozkırı ile yakınlaşmalar yaşandı, toprağa öpücükler bırakıldı, toprakta sürüklenildi.


Geleneksel ninja ve sinyal oyunları oynandı, tamamen kurallara ve adalete sadık kalınarak hilesiz bir şekilde kapışmalar gerçekleşti... Oyunu oynamak için 1 lira lazımdı, herkes zengin adamdı, 1 lirayı uzattı. 


Öğleden sonra devam eden yer çalışmaları ile beraberdir toplanıp odaya dönüldü, briefing yapıldı, bitkindik, yüzümüz pancar domates gibiydi ama olsundu, değmişti, öbür hafta nasıl beklenecekti? 


ip çeker gibi beklenecekti tabii, briefing yapılmış, evlere dağılmıştık, sizin de gözünüze bozkırlar güzel gelmeye başlamamış mıydı yoksa?