11 Kasım - Recai

Ah Recai...

Sezonu açalı 3 hafta oldu ve sen daha şimdiden yeni arkadaşların gönlüne taht kurdun. Artık senin hikmetinden midir nedir bilemiyoruz bir şekilde bizleri seni ziyarete getirmeyi başarıyorsun. Bu yılki ilk uçuşları kendinden mi çıkartmaya çalışıyorsun nedir?

Tam olarak neye çabalıyorsun bilemiyoruz o kuru ve soğuk görünen sarımsı bitki örtünün altında ama büyük bir şeyler planladığın kesin. Önceki hafta iptal olan etkinliğimize içerlediğinden midir nedir bu hafta ne yaptıysan çok güzel çalıştırıyorsun bizleri.

Ufak ufak esen rüzgarlar senin o sarı tenini yalayıp geçerken bize gün boyu koşuşturmaca imkanı sunuyor. Tüm bu çalışmalar yavaştan sonuçlara doğru mu geliyor ne sanki? Duyduğuma göre bazıları ilerletmiş çalışmalarını. Dönüşler başlamış, kendi kararlarını kendileri almaya başlamışlar. Nedir yoksa birilerinin ayaklarını yerden kesmeye mi çalışıyorsun sen Recai söyle bana?

Ne? Demek yakın ha? Demek yakında gök kubbe ile tanışacak arkadaşlar olabilir aramızda öyle mi? Peki Recaiciğim söyler misin bize isimlerini? Meraktan çatlıyor insanlar. Söyleyemez misin? Demek kendileri tatsın anın büyüsünü dersin öyle mi?

Sen bilirsin Ey Büyük Recai...

Diye konuştuk bugün Recai ile karşılıklı. Pek bir anlayışlıydı kendisi. Güzel sözler etti bizlere karşı. Sevineceğimiz haberler verdi bizlere isim vermeden. Çok ısrar ettik ama büyüsü kaçmasın dedi kendisi. Daha da hızlanalım diye tatlı tatlı estirdi rüzgarını. Uygun hava koşulları yarattı bizlere bugün de Recai. Belli ki hedef koymuş kendine, bu yıl ilk kez benden uçacaklar diye.

Dolayısı ile çalıştık biz de gün boyu bol bol. Koştuk tarla üstünde sağa sola. Düzelttik slaytları, çevirdik kanatları...

Öğle arasında verdik bir mola, başladık oyunlar oynamaya. Boş durulmadı tabi ki oyun sırasında. Oluşturuldu rönesans ressamlarını kıskandıracak pozlar. Yok yok yanlış anlaşılmasın, bildiğimiz Ninja bu.

Bizler çalıştık, yorulduk, eğlendik iyi güzel. Ama hele ki Recai güzel güzel haberler verirken enerjimiz biter mi? Bitmeezz...

Yolda döktük kurtlarımızı. Bir yerden atmak lazım sonuçta fazla gelen enerjiyi değil mi?